NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
أَبُو
أُسَامَةَ
حَدَّثَنَا هَاشِمُ
بْنُ هَاشِمٍ
عَنْ عَامِرِ
بْنِ سَعْدِ بْنِ
أَبِي
وَقَّاصٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
تَصَبَّحَ
سَبْعَ
تَمَرَاتٍ عَجْوَةٍ
لَمْ
يَضُرَّهُ
ذَلِكَ
الْيَوْمَ سَمٌّ
وَلَا سِحْرٌ
Sa'd b. Ebî Vakkâs'dan
rivayet olunduğuna göre; Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kim her sabah (aç
karnına Medine'nin en iyi hurması olan) Acve'den yedi tane yerse ona o gün
zehir de zarar vermez, sihir de."
İzah:
Buhari, et'ime, tıb;
Müslim, eşribe; Ahmed b. Hanbel, I, 168, 177, 181.
3875 numaralı hadis-i
şerifte Rasûl-i Zîşan Efendimiz'in Sa'd b. Ebî Vakkâs'ın hastalığının kalp
hastalığı olduğunu.teşhis ettiğini ve bu hastalığa Acve denilen iyi cins Medine
hurmasının şifa olacağını ve bu ilacın kullanılış şeklini tarif ettiğini,
ayrıca hastayı tıptan anlayan bir kimsenin tedavi etmesi gerektiğine dikkat
çektiğini görüyoruz.
Aynı zamanda Hz.
Nebi'in doktora Acve hurmasının şifa vermesi için nasıl kullanacağını açıklamış
olması, ilacın kullanış tarzını doktordan daha iyi bildiğini
göstermektedir.[Denizkuşlan Mahmud, Nebiimiz ve Tıb, 107.]
Hattâbî de 3876
numaralı hadisi şöyle açıklıyor:
"Acve denilen
hurmanın zehire ve sihire karşı koruyucu olması, Hz. Peygamber'in Medine
hurması için yaptığı duanın bereketinden dolayıdır. Yoksa hurmanın özelliği
sebebiyle değildir."
Nevevî ise şöyle diyor:
"Medine hurmasının tahsis edilmesi ve hurmanın yedi tane almasının
hikmetini Allah ve Rasûlü bilir, biz bilemeyiz. Ancak namazın rekâtlarının sayıları
ve zekâtın miktarında olduğu gibi bir hikmeti bulunduğuna inanmanız
gerekir."[Denizkuşları, M, A.g.e., 107-108.]
Acve denilen bu hurma
ile tedavi olmak isteyen bir kimsenin bundan yedi tane almasını, bu tedavi ile
ilgili bir sırra bağlamak mümkün olduğu gibi, "Allah tekdir, teki
sever"[Buharı, da'avât; Müslim, zikir; Ebû Dâvûd, vitr] hadis-i şerifinde
açıklandığı üzere tek sa-yılardaki sırra bağlamak da mümkündür.